10.7 C
İstanbul
Pazartesi, Mart 20, 2023

    Dyt. Bahar Sezer
    Beslenme ve Diyet Uzmanı

    Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü mezunu. Ankara Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde Endokrinoloji ekibi ile birlikte çeşitli çalışmalara imza attı. Obezite ve Diyabet Diyetisyenliği sertifikalarını alarak konusunda uzmanlaştı. Tanınmış bir catering firmasında yönetici olarak görev yaptı. Halen 2008 yılında kurduğu Bahar Sezer Beslenme Danışmanlığı ve Eğitim Merkezi’nde danışanlarına hizmet veriyor.

    Artan kiloları, düşen enerji ve yükselen kan şekerini kontrol zamanı

    Covid 19 sürecinde herkesin ortak derdinin artan kilolar, düşen enerji, yükselen kan şekeri ve tansiyon olduğunu söyleyen Diyetisyen Bahar Sezer, artık kontrolü ele alma zamanının geldiğini belirterek yapılması gerekenleri www.hayatimsaglik.com için yazdı

    Çok zorlu bir süreçten geçiyoruz. Ben “çoğu gitti azı kaldı” diye kendimi motive ediyorum. İnşallah birkaç aya hepimiz aşılanmış olacağız ve elbette güzel, aydınlık, sağlıklı günlere kavuşacağız. Umutsuzluğa asla kapılmamak zorundayız. Bu gibi pandemiler, salgınlar yüzyıllardır yaşandı, tekrar yaşanacak. Dünya’nın dengesi böyle. Doğal afetleri, salgınları engellemek imkansız. Kendimizi ve dünyamızı korumaktan başka yapabileceğimiz bir şey yok.

    Bu sürecin bize bıraktığı en kötü ortak sorun ise; hem evde olmaktan ve uyku düzenlerimizin bozulmasından hem de kaygı düzeyimizin ve stresimizin artmasından kaynaklı iştahımızın artması ve beslenme düzenimizin bozulması oldu. Sonuç; kilolar arttı, enerjiler iyice yerlerde, kan şekerleri, tansiyonlar fırladı…

    Ama tamam artık bu rehavetten kurtulup silkelenme vakti. Yolun sonunda ışık göründü. Hadi sıfırdan başlayalım.

    Basit 4 temel kural var sadece;

    Sağlığımız için en önemli ve ilk kural; düzenli ve yeterince uyumak

    Özellikle gece uykusu çok önemli. “Ben gece oturuyorum, gündüz uyuyorum” demeyin. Aynı etkiyi yaratmıyor. Özellikle 23.00-03.00 arasında uyuyor olmak, gece salınan ve sağlığımız için çok önemli hormonlar için çok gerekli. Uyku saatinizi 23.00-24.00’e çekin, mutlaka karanlık (loş ışık bile olmasın, tv karşısında, televizyon ışığında uyumak çok zararlı) ve rahat yatağınızda uyuyun. Yatınca  gözlerinizi kapatıp birkaç dakika nefes terapisi yapıp uykuya dalın.

    Bol su için

    Bunun bahanesi yok. “Ben su içemiyorum, aklıma bile gelmiyor” gibi sözleri bırakın. Su tüketimi her şeyden daha önemli. Günlerce aç kalabilirsiniz ama susuz yaşayamazsınız. Günlük en az 2-2,5 litre su tüketin. İster soğuk, ister sıcak, içine limon dilimi ve kabuk tarçın atarak kant gibi, isterseniz detox suyu (güzel bir detox suyu tarifi de veriyorum) olarak tüketebilirsiniz.

    Bahar’ın detox&şifa suyu:

    1 şişe  maden suyu
    1 litre içme suyu
    2-3  dilim kabuklu  limon  (Lime da olabilir. Çok iyi yıkayın)
    2-3 dilim kabuklu yeşil elma (Çok iyi yıkayın)

    5-6   taze blueberry ya da frambuaz (Marketlerde  çok rahat bulursunuz. Devamlı almanıza gerek yok. Bir sefer alın ve buzdolabına atın. Bu suyu hazırlayacağınız zaman  5-6  adet çıkarıp buzlu buzlu suyunuza atın. Böylelikle aldığınız bu meyveler size haftalarca gidecektir. Özellikle bu berrygiller antioxidant değerli meyveler arasında en yüksek olanıdır. Yani olmazsa olmaz! Bulamazsanız yerine ince bir dilim taze ananas olabilir)

    1 kabuk tarçın
    1-2 küçük  dilim taze zencefil
    4-5 yaprak taze nane  yada taze fesleğen

    1 tatlı kaşığı organik elma sirkesi  (Mutlaka organik olacak, marketlerde satılan  şişelenmiş sirkeler değil! Sirke sevmiyorum demeyin. Bu belki de bu karışım içindeki en faydalı olanı. Bu karışımda 1 tatlı kaşığı sirke suyun tadını bozmuyor zaten)

    1 fiske çörekotu

    Tüm malzemeyi cam kavanoz ya da tupper sürahilere koyun. İsterseniz akşamdan hazırlayıp buzdolabına atın. Sabah  yanınıza alır çıkarsınız. Gün içinde bu suyu tüketin. Bittikçe içine tekrar 1 şişe maden suyu, 1 tatlı kaşığı sirke ve üstüne kadar su doldurun. Tüm gün için. Ertesi gün yenisini yapın.

    Stresten uzak durun

    Bunu okuyunca “Hadi oradan gel sen stresten uzak kal bakalım kalabiliyorsan” dediğinizi duyuyorum. Tamamen stressiz, duyarsız, muhteşem hayatlar yaşamayı hayal etmek hiç gerçekçi değil tabii ki. Hepimizin bir dolu stresi varken bir de pandemi sürecini yaşamak varmış! Torunlarımıza anlatacak çok büyük bir olay, çok stresli günlerin içindeyiz. Ama stres yönetimini öğrenmek zorundayız.

    Stresten kaçış yoksa eğer bunu yönetmeyi öğrenmeliyiz. Eğer ihtiyaç duyuyorsanız psikiyatr ya da psikoloğa gitmekten asla çekinmeyin ve ihmal de etmeyin. Çünkü eğer bu konuda destek almazsanız daha da işin içinden çıkılmaz bir hal alabilir durumunuz. Eğer ilaç kullanıyorsanız asla kendi kafanıza göre bırakmayın ve size tavsiyem her gün her an uyumadan önce, gün içinde sıkışmış hissettiğinizde durun ve derin nefesler alın. Vücudunuzu, beyninizi, nabzınızı yavaşlatın ve sakinleşin. 2021 yılı iş listenize “nefes terapisi öğrenmeyi” not edin.

    Hayatınıza hareket katın

    Pandemide  spor salonlarına gitmeyeceğiz tabii ki. Ama maskemizi takıp ve sıkıca giyinip dışarıda günlük 40-45 dakikalık yürüyüşler yapabiliriz, kulağımızda güzel bir müzik,  burundan derin nefesler alarak (nefes terapisini devamlı söyleyeceğim size)

    Dışarı çıkamıyor ya da çıkmak istemiyorsanız evde yapabileceğiniz çok güzel videolar, aplikasyonlar var. Benim danışanlarıma en çok önerdiğim; “Leslie ile 3 mil egzersiz” videosu. Basit ve özel bir ekipmana da gerek yok. Önemli olan tek şey tok karnına yapmamak. Sporu ya aç karnına ya da yemekten 2 saat sonra yapın. Özetle en azından “haftada 4 gün 10 bin adım atma” hedefi koyun.

    Beslenme, beslenme, beslenme…

    Neredeyse  sağlığın temeli beslenme. Tüm hastalıklarla bağlantılı. Bağışıklık sistemimizin  güçlü olmasının 1. basamağı. Yoksa istediğiniz kadar Probiyotik, C, D vitamini, Çinko v.s için bir işe yaramaz. Sadece portakal ya da bitki çayları ile de olmaz. Sağlıklı beslenme bir dengedir. Her şeyden, her renkten, her besin grubundan az az tüketiyorsanız, işte  o zaman bağışıklığınız güçlü kalır. Sadece sebze, meyve ile olacak bir iş değil bu.

    Proteinler vücudumuzun temel yapı taşı. Çok önemli. Beslenme, alınması gereken enerji, besin öğeleri kişiye özeldir. Şişman birinin, erkek ve kadının, genç ve yaşlının, kronik hasta ya da sporcunun v.s. herkesin ihtiyacı farklıdır. Bunun için hayatınızın belirli dönemlerinde en azından bir kez diyetisyenden bu konuda danışmalık almanızı öneririm. Beslenme uzun bir konu. Bunu başka bir yazımda ayrıntılı ele alacağım. Bundan sonra ben de yazılarımla sizinle olacağım. Sağlıklı günler diliyorum hepinize.

     

     

     

     

     

     

     

    Yazarın Tüm Yazıları

    ÇOK OKUNANLAR

    EDİTÖRÜN SEÇİMİ